31.12.09

türkçe dublaj ..
cnbc-e..
merlin..

n-na-nası yaa?

29.12.09

şimdi gidip
A kişisine
B kişisiyle ilgili bişeyler anlatınca - hani çıkarım paylaşmak mesela-
ve sonra
o A kişisi bi ortamını bulup tüm bu konuşmaları B kişisine aktarınca
çok sinir olmuyorum ama tüm bunları kendi düşünmüş gibi lanse edince oluyorum işte.
bi içten içe bişeyler falan.

sonra tüm samimiyeti vay ço zekisinleri o alıyo çünkü.


Böylede bi insanım mesela ben.

22.12.09

.
.
.
.
.
Nolur Nolur Nolur !
.
.
.
.
.

19.12.09

.
.
.
.
aşık olur gibi olmak....
yanlış kişiye hemde...
yaa..
işte.
.
.
ama biliyorum bi yerde.. inanıyorum ya da. çünkü tarot öyle dedi. olucak dedi. tamam olsun. ama ne zaman ki? hayır beklemek..
öf.
tabi bu değiştirmiyo onun yanlış kişi olduğunu. sadece olucak ve ben mutlu olucam.
olmak kelimesini bu kadar çok kullanmak..

15.12.09

Açılış Hediyesi :)

Makyaj Perisi yeni açtığı blogu tanıtmak amacıyla çok güzel hediyeler veriyor :) sadece bayanlara yönelikte değil bu sefer :) ve cidden çok güzel hepsi :)


1-LOREAL'DEN ;(60 FARKLI RENKTE FAR,4 ALLIK,4 PUDRA,4 APLİKATÖR,1 PUDRA SÜNGERİ)TOPLAM 73 PARÇALIK LOREAL MAKYAJ SETİ

2-FLORMAR TOUCH PARFUM

3-Nivea Beaute Volume Shine Ultra Glossy (Parlak Görünüm Veren Ruj) -05- CACAO

4-AVON BLACK SUEDE TOUCH ERKEK PARFÜM

Katılmak için gerekli olanlar:


İzleyici olmanız.
Bloğunuzda yarışmadan bahsetmeniz..
Yarışmaya katıldığınızı yazının altına yorum olarak bildirmeniz, blogunuzda yarışmayı duyurduğunuz link adresinizi yanında belirterek,hangi hediyeyi isteğinizi yazmalısınız.(Blog sahipleri +3 çekiliş hakkı kazanacaktır.)
Blog sahibi olmayanlar da katılmak için izleyici olarak, yazının altına yorum bırakmalıdırlar.

SON KATILIM TARİHİ:20 Aralık 2009'dur.21 ARALIK günü sonuçlar açıklanarak Hediyeler 22 aralık günü kargoya verilecektir.


13.12.09

.
.
.
.
.
.
bi yerde kelebekler var evet
ama ne zaman dönüp bakmak istesem yok oluyolar
.
.
bilirsin işte.
.
.
.
.
.
.

11.12.09

3 saatin bu kadar çabuk geçmesi?

önce bi geç kaldım zaten..
alt kattaki kadın çemkirdi bi..
sınıfa girer girmez eheheeh diye kaldım falan ama bi kişi bile dönüp bakmadı. ben olsam mesela sınavı bırakır o kişiyi incelerdim. yapardım bunu.
sırama ilerlediğimde ee? solak sıra yok mu? dedim..
ayarlarız şimdi dedi gülerek.
sonra kalem istemek zorunda kaldım çünkü kendi kalemimi kaybettim.
hem kendi hem kalemim..
kadının verdiği kalem gayet ucu bitmiş kurşun kalemdi.. yazdım yinede bişeyler..
sonra uç alsam ben gidip dedim kadın gülmekle sinirlenmek arası ben sorarım birine dedi.

ne biliyim soooora paragraf yazma kısmında sorumsuz bi öğrenciyi anlatın şıkkını görünce..
şöyle bi durdum ve
güldüm.
sonra insanlar neden spor yapar onu anlattım.
olabildiğine klişe..
biliyorum çünkü sorumsuz öğrenciyi çok güzel anlatırdım
zoru seçtim ben.
evet.

işte paylaşıyım dedim..

havada buz gibi.
  • sabah erken kalkmak.. (farklı amaçlar-farklı eylemler)
  • zorla bişeyler yemeye çalışıp yapamıyıcağımı anlamam.
  • kalkıp müzik listesi yapmam
  • ve o anın sonunda tek kaşımı kaldırarak "belki biraz creal..hımm" demem..
  • telefondaki alarmları susturmakla uğraşmak
  • giyinmek
  • olmadı diyip soyunmak
  • tekrardan giyinmek
  • saç+makyaj..
  • sıkıntı+blog
  • soğuk
  • daha fazla soğuk
  • çok daha fazla soğuk
  • 3 saatlik bi sınav
  • hafiften başlayan heycan
  • kalemimi kaybettim üzüntüsü
  • sınav sırasında sağa-sola bakınıp sonra vakit yok diye panik olma
  • akşamı düşünmek
  • sınavı büyük bi rahatlamayla ve stressle bitirme
  • tekrar soğuk
  • bu sefer 2145854 kat daha soğuk
  • eve gelip uyumak
  • uyumak
  • hava yüzünden giymek istediklerimi giyemiyo olduğumu fark etmem
  • başka bişeyler aramaya başlayıp çıldırmam
  • sonunda belkide sktret donarm alt tarafı öf diyip giyinmek
  • ve belkide gidip o elbiseyi almak ve onu giymek
  • inatla elbise giymek
  • r.
  • taksim
  • sevinç+özlem dolu kucaklaşma ve birazda bağırma
  • dolaşmak
  • hediye bakmak
  • dolanmak
  • kahve içmek
  • ondan bundan bahsetmek
  • akşam olması
  • heyyycanla mekana gitmek ve ordada bi sarılmak
  • eğlenmek + konuşmak fazla fazla
  • saatin geç olması
  • ordan kalkmak ve esas mekana geçmek
  • geriye kalan kişilere şööööyle bi bakıp gülümsemek
  • onların orda olmasını takmamak..
  • yada takmak..
  • eğlenmek
  • boyun fıtığını göze alıp saçları savurarak dans etmek
  • çok yorulmak
  • dans etmek tekrar
  • yorulmak
  • eğlendiğini farketmek
  • kapanıyoruz artık gidin denmesi
  • soğuk lan!
  • brrr
  • ev
  • uyku
  • mmmmmm..

evet işte böyle.. en azından böyle planladım..

8.12.09

yılbaşı yaklaşırken sephora :)
Fashion 'n Makeup Freak yılbaşı çekilişi yapıyo :)
katılmak isteyenler için son gün 15 aralıkmış.
biz bugün varya
çok güldük lan :D

geldi falan. ingilizce konuşuyodu komik komik uzata uzata. yinede iyiydi ama.
kafasınıda sallıyodu ama iyiydi işte.

soooora ne zaman ki "invitation" yani "açiik dağvetiyea" dedi işte tutamadık olm :D

ha ben bide
siz kimsiniz kimsiniiiiğz kim olduğunuzu sanıyosunuuuuz beni nası görmezden gelebiliyosunuuz
derken güldüğümü anlıcak diye ço korktum..
neyseki türkçe söylemedi onları
koşarak çıkardım sınıftan işte o zaman.

of bilmiyorum anlatırken araya bişey giriyoda hevesin kaçıyo ya.. öyle işte.

7.12.09

onu dinlerken..

bişeyler kırılıyo gibi değilde bükülüyo sanki..
sadece içimde olan bişeyler değil..
hayatımdaki bazı şeylerin büküldüğünü hissetmek..
eskiden yanımda olan biçok şey, kişi..
işte onları kaybettiğimi hissetmek gibi de değil..
ordalar biliyorum.
ama yeteri kadar değil..
eskisi gibi de değil..
olurlar biliyorum ama bunu bu sene onlardan isteyemiyorum..

işte o yüzden..
bana o şarkıyı dinlettiğinde
bi durgunlaşıyorum..

eskiyi hatırlıyorum..

5.12.09

peki ya herşey tamamlandığında

ne giysem kaygısı gibi bişeylerin başlaması..
durup durup sorun çıkartan insanlara benzemek?
değildir heralde..

4.12.09

bi de "bakarız" lafının verdiği gerginlik var tabi..

ama yarın gidicem?
......
ne zaman bakarsın acebağ eheheh?
.....
hm peki.. ehhe.. saol..

yaaaa öyle işte.
erken gelirim diyipte sabaha karşı evde olduğunda ve çokda fazla tepki almadığında,
yani "çemkirmediklerinde"
tekrar izin istemek çok zor oluyomuş..

sömürür gibi hissediyosun bi yerde. iyi niyetlerini yani..

bi yandan sormak istemiyosun " daha önce erken gelirim demiştin ama gelmedin.. söyledik geç geliceğin zaman haber ver diye.. sadece sözüne sadık kalmanı istiyoruz biliyosun.." dediklerinde vericek bi cevabın olmadığı için..

bi yandan da aşırı gitme isteği içindesin..
deli gibi organizasyon yapıyosun..

şimdi gelsinler diye beklemek ve uygun ortamı bulup çekine çekine sormak var..
hayır alıcağım cevabıda az çok biliyorum..
stres dolu işler bunlar hep.
sonra neden sinirlisin oluyo.. olurum tabi.
kiloda alırım/zayıflarımda ben bu stresle..
evet.

30.11.09

......................................................................bi sinir

bide stres

bu kadar.

22.11.09

bişeyler gerçekten çok karışık ..
anlamaya çalıştıkça, bi karar vermeye çalıştıkça daha da klişe sonuçlar elde ediyorum sürekli..
ironi diyo ses.
ve ben şaşırtıcı bi şekilde yüksek sesle gülüyorum..
onu klişe olduğu için sevmiyorum..
hayır ! sevmiyodum..
düşüncelerim bi anda değişemez ki!
zorlamanın da bi anlamı yok.

aynı anda çok güzel olupta diğer taraftan baktığımda uzak durmak istediğim bişey bu.
aslında uzak durmayı istediğimden değil.. kontrol edemediğim bişey soğuk olmak..
belkide dediği gibi..
ben başka bişey sanıyodum.. belkide değil işte!
aslında onun için ne düşündüğümü bilmiyorum..

bi yanda da bi çok şeyi hiç kimseye, hiç biyere anlatamama sıkıntısı var tabi..
ama sonuç olarak böyle olmamın nedeni hiç çaba sarfetmiyo olmam sanırım.
kendimi bu kadar geri çekmek istemesemde sürekli bunu yapmam
büyük bi sorun.

sanki sonunda onu özlemek varmış gibi..
peki diğerlerine ondan o kadar da hoşlanmadığımı söylediğimde kendimi mi kandırıyorum..
ama bişeyler değişti tamam..
artık diğerlerine sempatik olduğunu söylüyorum.
"sonunda" dedi! :)

aslında :D belkide en çok beni sevmediği için ona soğuk davranıyorum..
uuu bebeyim!

bu arada bu bi aşk olayı değil..
tamamen başka bişey.. bi insanı sevmek ve sevmemek arasında olmak..
insan. evet.


Papatya Bahçesi de hediye dağıtıyo :)
hediyeler gerçekten çok güzel :) son katılım günü bayramın 2. günü olarak belirlenmiş :)

21.11.09

şimdi ölü gibiysem,

dün eğlencenin dibine vurduğumdan -vurduğumuzdan- dır.

keyif almak..
hmm evet.

19.11.09

all right.
you know how...
when you listen to music
playing from another room...
and you're singing,
because it's a tune that you really love...
when a door closes or a train passes,
so you can't hear the music anymore...
but you sing along anyway.
then, no matter how much time passes...
when you hear the music again,
you're still in exact same time with it.
that's what it's like.
i think.





"ipodda olduğunu bile bilmiyodum şarkının.."
"güzel filmdi.."
"evet.."
.
.
.
"bilemiyorum..konunun buralara gelmesi.."

15.11.09

.
.
.
.

The dead know only one thing : it's better to be alive.
Private Joker
.
.
.
.
başta çok gergin olmak..
o an amaan diyip rahatlamak..
ço eğlenmek..
fazlaca gülmek..
az biraz sıkılmak..
onu görmek.
onunda beni görmesi.
yanlış anlaşılma ihtimali.
sonra gitmesi.
tekrar eğlenmek..
gülmek..
hey beyyybi demek..
sonra hadi kalkalım olmak..
aşşağı inmek..
orda olmaması.
sonra bi kaç kat daha inmek..
merdiven makarası yapmak..
orda olması.
görmek.
görülmek.
dışarda ayrı bi dünya..
yolda eğlenmek..
saçmalamak..
otobüs..
hadi görüşürüzler..
msn açmalar..
bi anda herkesin yazması..
nooooolyo olmak..
sonra birinin bi link göndermesi..
tıklamak..
çok sevdiğin bi klip ve şarkı olması..
böyle şeyler neden olmuyo olmak..
aşka gelmek tabirini düşünmek..
bunalıma gircem o olcak diye söylenmek..
böyle yani. bilirsin işte.
evet.


bad day - daniel powter

13.11.09

bide arada eğlencesine saçma sapan hikayeler uydurduğumda
inananıpta hadi canım diye gözlerinizi belertiyosunuz ya

of ne biçim eğleniyoruz sizle anlatamam..

asdsahdgashdas.


ama aslında doğru onlardan bazıları...
sshhhh...
o değilde...
ufaktan korkmaya başladım..
ne zaman göz göze gelsek güler gibi yapıyosun.
yapma.

derdin ne?
zaten belli bi süre sonra baymıştık tamam ama artık ciddi anlamda ürkütücü.(baymak?.)
böyle bi geriliyo o surat.
gözler yukarı kalkıyo. kaşlarda tebiğğ.
ağız kısmı zaten fena kasmakla gülmek arası
o anda burun deliklerin nası oluyo söylemek bile istemiyorum.(burun+delikleri?!)
yüzün sabit ama bi seğirir gibi oluyo..

bide bunu her insana sürekli yaptığını düşünürsek..
oha.
bu gidişle 56985632145896 saat sora ölcen sen.

ve manşet olucaksın.
gülerim buna ben.

can sıkıntısı da ayrı kötü..
ama seninle bikaç dk içinde 8 kere göz göze gelipte seni öyle görmek kadar değil..
tuhaf baktığımın farkındasında artık. çünkü KORKUYORUM OOOOOOOOLM!
lağn?! modunda bakarak kafamı çevirme iradesine sahibimde o tarafa bakma dürtüsü?
ya o?
o?

11.11.09


far away, once so close
but now you're far away
you're still here with me
but not like yesterday, so far
.
far away, i hear your breathe
but you're so far away
once so colourfull
but now all turns to grey, so far
.
it's oh so strange
when centimetres feels like miles
seconds like hours
now it's true love has died
no more roads left to try,far away
.
far away, long ago
when love was here to stay
now it's gone
it doesn't matter what we say, so far
.
it's oh so strange
when centimetres feels like miles
seconds like hours
now it's true love has died
no more roads left to try, far away
.
every word is like a knife
but the silence cuts you twice..
.
.
jay jay johanson
peki
peki ya
peki ya o çok sevimli şeyi elimin tersiyle itmiş gibi olmam?

ve sabaha doğru alakasız bi insanı alakasız bi şekilde rüyamda görmem?
ve rüyalarımın kısmen doğru çıkması?

bişey mi anlatmaya çalışıyosun?

10.11.09

o rüyamda gördüğüm insanı istiyorum mesela.
gördüğüm kısmına vurgu vermek gerek hatta.
tam olarak o olsun.
gördüğüm gibi hani.
bilirsin.

okulun falanda bebeyim..
ama rüyadaki gereksiz ayrıntıları istemiyorum.

resmen come and find me gibi bişeyler..



bide olur ya hani arada süleyman abiiğ diye bağırasım gelmiyo değil..
bi süleyman abi bulmak..
süleyman abi bulmak..
evet.

9.11.09

böylede sanki seni sevmiyomuşum gibi olmuş.

olur mu(ğ) yeeaaeaaeaeaa?













OLUR!






(ama birden olan bişey değil. yani seni sevmemem. zaten bak sevmemem diyorum sinir olmak değil. neyse. içimden herhangi bişey yazmak geldi de yazdım. .yanlışanlaşılmaolmasında.)
OLDU!

nası bi insansın yeaa? demeyide geçtikte insanmısın sen yeaa? moduna geldik ya
bişey demem daha da.
ne diyim ki.



normal bi insanın konuşma kapasitesi nedir çok merak ediyorum.
üşenmem hesaplarım ne kadar aştığını.
ha hadi tamam kendini anlata anlata bitiremiyosun falan (!)
ama başkalarının hikayelerini anlatmak?
bide "dur ben anlatıyım" demek?
sustuğun yegane zamanlardan birinin güldüğün zaman olması?
nefes alma kısmınıda o kısa arada hallediyosun sanırım..
zorlayıp ciğerlerin iyiymiş eheheheh derim tabi ama niye ki?


aslında arada susup ne dedim ben desen kimse cevap veremez bence.
yok şurdan biliyorum ki geçen gün dinleyicilerinden birine yavaşça "nası? o mu dedi onu şimdi?" dediğimde 154654156 saattir kulaklarını s..tiğin kişininde bana dönüp ağzı 10 metre açılmış halde(gülüyodu. kibarlıktan olmasada öyle görünmeye çalışmaktan ölcek o yakında) "evet anlaşılmıyo bazen" demesi?
dinlemiyo ki çünkü.
he genelde muhabbetin ortasından sonra gelsek bile anladığımız şeylerden bahsediyosun ama olsun o değil dediğim.
yani tam olarak o değil.
aslında o zamanlarda tekrar başa sarıyosun bak.

tanrım! çok kibarmışız şimdi farkettim. tüm sevecenliğimizle dinleyip yorum yapmaya çalıştık.
yorumlarımızı ortasından önce kesip tamamlamış olsanda iletişim kurduk sanki..

hani bazen biri bişey anlatırda, onu dikkatle dinler gibi görünürsünde, kafanda o en sevdiğin aktörle en sevdiğin kadın şarkı söyleyip zıplıyodur falan. bilirsin.

bilir misin? ( hani hep konuşuyosun ya öyle bişeye fırsat bulmuşmusundur diye merak ettim.. sanmam.)

işte öyle gülümsetmenizi istiyorum..
yok tabi.
konuşuyosun ya işte öyle oluyo.
insanların kulağında senin sesin değil de o duymak istedikleri ses ve dinlemek istedikleri hikaye oluyo aslında.
en azından onların iyilikleri için öyle olmasını diliyorum.
ama öyledir de.

5.11.09

kış geliyooor bağıra çağıra
SEVMEM ki

demenin vakti geldi sanırım..

sevmem çünkü. nefret ederim. üşümek, daha fazla üşümek, daha daha fazla üşümek..

4.11.09

Eğlence :)

ilk defa bi sitede bi yarışmaya katıldım.
hem blog hem de hediyeler süper =)

katılmak isteyenler :
http://vespagirlmakeup.blogspot.com/2009/11/vespagirlden-hediyeler.html


:)

1.11.09

- okan bey ordamısınız?
-hayır bi süre önce stüdyodan ayrıldım..

......................................................"x))"

28.10.09

bence amerikalı değilde irlandalı olsaymış biraz daha iyi olurmuş.

hayır içimde saklı bi irlanda aşığı yok. amerikayıda severim. ama O .. bence onda irlandalı havası var..

öyle.

(amerikayıda severim? derken???!)

27.10.09

Karma !

eğer bişey yapmaya çalışıyosan düzgün yap.

bi an heycanlanmıştım.. ama olay yine benim insanlığıma kaldı.. bence tercih hakkı bırakmadan bi iyilik yaparsan daha iyi olur. kendimi kötü hissetmemek adına o bi anlık olayı kaçırdım.

evet. yeni bişey bekliyorum. mümkünse alıp gidebiliyim..
yarın.. olmadı perş.

hadi bakalım..

26.10.09


İŞTE BÖYLE BİŞEYLER

25.10.09



ŞOK oldum !!!!

bununla şu gibi bişeyler...

oldu o zaman..

ıyh.

22.10.09

sabah deli gibi mutlu olmak..
sürekli gülümsemek..
insanların bile dikkatini çekmek..
o derece mutlu olmak..
nerdeyse bi nedeni bile olmaması..

sonra..
yazmak için kelime bile seçemiyorum..
mükemmel bi şekilde tüm hayat enerjim gitti..
ama mükemmel bi andı..
gözlerim doldu olm!.
ama yinede sık sık yapalım..
o istediğimiz şarkıyı söylesin..
benim istediğimi duymadı ama olsun önemli olan bu değil


sesi çok iyiymiş ayrıca..
müzik zevkine ayrı bittim..

21.10.09

yeri bende çok başka ama


i know nobody knows
where it comes and where it goes



dediğinde ..


nasıl hissediyorum kendime bile anlatamıyorum. doğru kelimeleri bulamıyorum.

ama sanki hem çok kırılganmışım her an ağlayabilirmişim (ki ağlamak benim için uzak bi kavram.. malesef dediğimi bilirim) gibi hem de çok cesurmuşum gibi..

20.10.09

he bide a. ;

senden hem kendi adıma hemde o'nun adına özür dilerim.. seni sevmiyoruz. çünkü tuhafsın. eğer tuhaf olmaktan vazgeçersen -ki sanmıyoruz- belki sende bi gün .. yok öle demicem..
işte eğer vazgeçersen sana şarkı söyleriz.
hayır.
senide sevebiliriz. bunu dicektim. bunun senin için önemli olduğunu düşünüyorum.
çünkü nerdeyse bizden başka kim var ki?
evet neyse.

yazık ona ama diyorum diye başka bişey sanma.. senden cidden hoşlanmıyoruz..

seninle ilgili bu kadar işte. çabalasamda uzamıyo konu.

bide benden uzak dur biraz. mümkünse 2-3 insan mesafesi kadar.
o derece dicem ama çok abartı olcak gibi geliyo. abartısında da değilim aslında ama işte yazık olm!..


(çok eskiden arkadaşım olan ama yeni samimi olmak üzere olduğumuz a. ;
bu sen değilsin. seninle ilgili düşüncelerim çok farklı, uzun vadeli bi arkadaşlığımız olur seninle bence. çünkü eğlencelisin.. evet .. tabi zaten sen seninle ilgili ne düşünüyorum takarmısın bilmiyorum. ama bu bahsettiğim sen olmayan "a." takar. ezik o biraz. evet. sen ezik değilsin.. yanlış anlaşılma olmasında.. )
en güzeli de yeni tanışmış olsanda onun yanında saçmalayabileceğini bilmek.
yoksa olmuyo işte...

16.10.09

heeeeeeeeeeeeeeeeğğ..

işte o ses

14.10.09

yok öyle değil işte.. hepsi aynı onların sen anlayamadın..
evet.sanırım.

12.10.09

peki ya herşeyin bi anda olması ?

11.10.09

evde süt varken kurabiye olmaması ve
kurabiye olduğu zaman sütün bitmiş olması..

tanrımmm.. hüzün işte bu..

ama şimdi kek var ?

27.9.09

şaka yapıyosun di mi? şaka yapıyosun?
lütfen, şaka yapıyosun? şaka yaptığını söyle.. şaka dimi? yemin et? şaka dimi? şaka yapıyosun? doğru mu? şaka dimi? yemin et? inanmıyorum.. şaka dimi? şaka yapıyosun? şaka dimi?


evet.. duydum bunu.. devam ediyo yanımda.. oluyo.
öyle.

19.8.09

.








ya ölümler kocaman bi masalsa ?

17.8.09

çok alakasız bi zamanda çok çok alakasız bi şekilde seni gördüm..
bi kaç dk önce senden bahsetmiştik..
ve bi kaç dk sonra seni gördüm!
3 yıl sonra ilk kez :)

aramızda 30 metre falan vardı ve seni gördüğüme inanamamış bi şekilde
"bu ooooo! gördün mü? bu o!" dedim..

çok heycanlanmadığım halde öyleymiş gibi hissetmek istedim.

2 dkyı heycanlanmış gibi davranma gösterisiyle harcadıktan sonra (gördüğüm yerden uzaklaştıktan sonra) önüme baktım ve "hehehe" diyerek ilerledik..

eeee?

10.8.09

s. kişisi

seni tanıdıkça "bunu küçükken çok düşürmüşler" espirisinin olabilitesinin varlığını farkettim.

bi insan nasıl bu kadar özürlü olur ki? bazen bilerek yaptığına inanmak istiyorum. deli gibi inanmak hemde. yok korkutucu yoksa..
içimden defalarca bağırdığım , dışımdan sadece bi kere gülerek söylediğim şeyi şimdi tüm ciddiyetimle yüzüne söylemek istiyorum. yaş kaç arkadaşım!
o kadar saçmalıktan sonra, yaptığın adiliklerden sonra (ki sana katlanmaktan vazgeçmemi sağladı.. iyi aslında) "haa tamam hadi tekrar arkadaş(!) olalım.ehehe." dememi mi bekliyosun?
beynimde dolanan bi sürü şey var aslında ama onları yazmak çok karışık..
bi bakıma içimden gelmiyo bile.. çünkü sana karşı hissettiğim "ögk mode" bile (nerdeyse) yok olmuş..
sadece ani bi iğrenme. o da bi süre sonra geçiyo zaten.. bak mesela geçti bile.. yazmaya karar verdiğimde yazmaya karar verdiklerim çok ağır şeylerdi.. hayır hakaret olarak değil..
ama bilmiyorum.. klişe belki ama değmezsin işte. sadece bu. bunu söylemenin farklı bi yolunu bulmak bile gereksiz. sadece "sen buna değmezsin" demek ve bi sonraki saçmalığına kadar hafızamda silikleşmene izin vermek istiyorum. çok da kolay oluyo hani..
tuhaf aslında :) sonuçta tanıştığın birini unutmak bile çok kolay değildir.. dimi?
bazen biri senden bahsedince düşündüğüm oluyodu "kim" diye.. yüzümdeki "ha?" bakışından anlayıp açıklama yapanlar oluyodu..
hayır bu sadece senin başına geldi dostum ! ha ve ha x)


not : dostum dediysem.. eehh neyse . ya aynen o durum işte ..

8.8.09


kocaman bi "eheheheh"
- : peki 18 hakknda ne düşünüyosn
+: şimdilik hiiiiçbişey x)))
+: ama eğlenceli olucak biliyorum .. X) X) X)
hakkaten niye kendi başıma olmadığım zamanlarda gerekli hiç bişey düşünmüyorum?
..tabii ki de dilediğim şeyler olucak.. mumlar söndüğünde..
evet.

6.8.09

bazen hayatımdaki bazı durumlardan bunalıyorum hepsinin değiştiğini hayal ediyorum..
seçimlerim, kararlarım, hissettiklerim.. hepsi saçma geliyo..

ama ne zaman tüm bunları değiştirme fırsatı geçse elime "yok ya" diyorum..

niye?

(aslında birden aklıma gelen cümleler daha farklıydı ama ne zaman yazmak istesem beynimdeki ses susuyo! tekrar niye?)

2.8.09

good day with lovely people and love. . .


wooo sunshine :)

1.8.09

b.

anlattıklarından sonra aklıma takıldı..


ilk aşk mı? ilk sex mi?
aydınlık bi mutfak.. ışık çarpıyo yüzüme hafifçe..
15 sene öncesi...
"napıyosun? bu ne?"
"marketten kurt aldım onları kızartıyorum :) pilav için :)"
ve görüntü çok inandırıcıydı..
işte o günden beri şehriyeli pilav yemem..


ah.hayır..

28.7.09

yemekte telefonla konuşulmaz. ayıp!.

22.7.09



i'm going to put myself to sleep now for a bit longer than usual. Call the time Eternity.


jerzy kosinski

17.7.09

koca popolu çöp var mı diyip güldüğünde
elindeki kağıdı alırken


"tabi :) alıyım ben" demek istedim ama

"tabi :) :) :) alym
mmm.... mırıl mırıl...." gibisinden bişey çıktı ..

evet.

15.7.09

Luke Pritchard - Sway acoustic


11.7.09

face'de okey oynarken puanın bitince nolur ki ?
sevgili Y.

seni tanıdıkça " ne kadar saçmaymışsın olm! " diyorum..
" ne alaka? "
bu beni hüzünlendiriyo.. evet..

ama olsun. yinede uzun bi süre hayranlığım devam edicek. azala azala..
(ne demek istediğimi anlamakla anlamamak arasında kaldım.)

10.7.09

kızların birbirine ilişkileri hakkında fikir vermesi iyi, hoş ama ne kadar doğru ki ? Sonuçta birlikte olduğun insan sana değil (davranışlarına) arkadaşının tavsiyelerine dolaylıda olsa arkadaşına aşık oluyo...

ayrıca istediğin gibi yani kendin gibi davranamıyosan ne önemi var ki? bi nevi kendini kandırmak olmaz mı? .. olur bence...

mesela aramak yada msj atmak istiyosun ama arkadaşın hayır arama dedi diye vazgeçiyosun. işte onu dinlediğin zaman kendin olmaktan, normalde yapıcağın şeyden vazgeçiyosun. kötü bence. ya da şunu de bunu de diyo.. o daha beter ayrıca..

ya da bilmiyorum.. ben çok saçma düşünüyorum.. belki. bilmiyorum.

9.7.09

ve O'nun en sevdiği pasta türünü bilmediğim ortaya çıktı..
ve O'nun en sevdiği çizgi filmide bilmiyomuşum..

aynaya bakıp şiddetle "shame on you" demek istedim. evet.
sssshhh ..

don't be scared..
uzakta dur biraz... öyle sevicem seni... çok değil ama.. biraz .. sadece "biraz" ..

1.7.09


buzzz gibi bi Jude olsa mesela ...


sonra ..


ssshhhhhh...

29.6.09

ne kadar çok acıkırsan
o kadar çabuk doyuyosun.

bence.

ya da bende. yani bende böyle oluyo.
ama vardır başkalarıda .

bence.
içimde de bi huzursuzluk var..
dün gece bahsettiğin gibi hani.

belki biraz daha farklı.. bilmiyorum.

aslında güzel de bi gündü.

onu gördüm.. siz vardınız..
ne kadarı mutluluk doluydu bilmiyorum ama güldükte çokça.

bize acı veren şeylerle alay edip bile güldük.

bilmiyorum çokda acı vermiyo sanki bana. sende saklamaya çalışıyomuş gibisin.
ama başka şeyler.. belkide sadece boşluktasın..
dün söylediğim gibi şeyler.. tekrar etmek istemiyorum..

ya da sadece heycandan..
bi de bişey daha var ama belki sonra söylerim.. sonra..
Şimdi sen bilmiyorsun ama benim ağlayasım var..
biliyorum...
bunu hiç görmeden geçiriceksin günlerini ..
ama ne kadar önemli ki sanki?..
içten içe bilmiyomusun aslında neler söylemek istediğimi..

yinede..
teşekkürler :)

28.6.09

ve o aramıza girip onu benden çaldı..

ama ona değil kırgınlığım yada sinirim..

hatta seviyorum bile..

ama eskiden sevdiğim .. evet eskiden..

27.6.09

son 20 dk.dır [msnde] birbirimizi bekliyoruz.. evet.

-hadi gel bekliyorum..
+geldimm...
+tmm bende seni bekliyorum
-burdamısn?....
-bekliyorumm :D
+geldim ben
+hadi gel bekliorm
...
..
.

(evetsaçmaolduamasıkıntıişte)
"haydi hep beraber arabamda çalan müziği dinleyip çılgınlar gibi dansedelim" şeklinde düşünenler..

olsun sizde insansınız (!?) ..

26.6.09

Michael Jackson ölmüş galiba dediğim herkesin “hadiiiii” demesi üzerine olaya daha da bağlandım dün gece.

Saba Tümer’le Bu Gece açıktı. bi yandan onu izlerken bi yandan msn’de bakınıyodum. Tan isimli kişiyle konuşup gülüşüyolardı falan bi ara Michael Jackson dan bahsettiler. O sırada dinlemiyodum tam ne dediklerini ama sanırım Tan ben çok seviyorum falan diyodu. Bikaç dk. sonra Michael Jackson öldü diye bi haber geldi. Bbc’de yayınlamışlar dendi. Bi şaşkınlık oluştu herkeste..

Tan gitti Harun Kolçak geldi. Konuştular şarkı söylendi ben sıkıldım falan derken Tan ortama tekrar giriş yaptı.

O dakikalarda altta Michael Jackson öldü diye yazı çıktı. Kesinleşti yani.

Tan olayın şokuyla “daha 10 dk önce ondan bahsettik ya” derken

Saba “işte sen kimseden bahsetme artık” dedi.
Komikti bence. Kendiside güldü sanırım..

Gecenin ilerleyen saatlerinde alt yazı varlığını sürdürdü ekranda. Ve elinde gitarı, önünde mikrofonu şarkı söylemek için bekleyen Harun Kolçak alttaki yazı yüzünden şarkıya başlayıp bi kaç saniye sonra özür dileyerek durmaya başladı. İlginçti.

Böyle işte..

Michael Jackson ölmüş galiba dediğim herkesin “hadiiiii” demesi üzerine olaya daha da bağlandım.. üzüleceğim yoksa da üzülmeye başladım. Sürü psikolojisi bi yerde.

Yine de o da insan tabi..

uzun süredir hayranı olduğum hatta hot boys list'imde 2. sırada yer alan insanın parfümünün yolda ne zaman kokusu gelse ıyk! böyk! iğrenç! gibi tepkiler verdiğim parfüm olması...

uzun bi süre almalıyım.. almalıyım.. diye gezipte bi kozmetikçide tüm merakımla kokladığımda kırılan hayallerimin sesini rahatlıkla duymam..

yol boyu kolumdan burnuma gelen o koku.. ve "ıyyy" şeklindeki iç sesimi susturamamam...

eve geldiğimde kolumu koklayıp histerik bi şekilde gülmem..
bi daha koklayıp "ehehehe" diyip kendimden korkmaya başlamam..

bu konuda son cümlelerimin "eee aslında çokda kötü değil ki.. yok ya iyi bile.. walla bak..ferah hatta.. iyidir iyi.." olması...
kendimle tartışmaya başlamam...

şu anda bile karar verememiş olmam...

ne biliyim tuhaf işte. evet.