14.1.10

sanırım sırf bu bunalmışlık yüzünden kendimi çelişkilere yöneltiyorum.
çünkü normalde bi insandan hoşlanıyo muyum ona sinir mi oluyorum embesil mi olduğunu düşünüyorum anlarım ben. ben kendini bilmeye yakın bi insanım. yada öyleydim!

ben çok konuşmadığım(!) için, karşımdaki konuşkan olsun isterim.
ama işte çok konuşuyo of diyosam ve aslında bunun rahatlatıcı olduğunu düşünüyosam bi tuhaflık vardır sanki.

yanındayken..
bilememek işte..

uzaklaştığımda daha bi hoşlanıyomuşum gibi geliyo. ama ondan bahsetmek istediğimde aklıma gelen şeyler hep olumsuz yönde ve susuyorum. bide susamak var mesela. ben diğerinden bahsettim.

aslında kesin olan bişey var mesela. benim ego manyağı olduğum. ilgi açı olduğum. hep daha fazla! saplantılıyım çünkü ben. yaa tabi. bide tuhafım ki kalabalık bi ortamda odak noktası olmaktan ölesiye kaçtığım olur. sadece içten içe en çok ben seviliyim istiyorum ben bence. öyle bi ilgilenmek sanırım bahsettiğim.
bi yandan da neden bunları buraya bu kadar yazıyorum ki demiyo değilim. bi yandan da biliyorum.
evet çok soğuk yapılı bi insan olmama rağmen insanların en çok beni sevmesini isteyecek biriyim ben! (insan olduğumu bu kadar vurgulamam?)

ve birisi vardı bi zamanlar.. insanlara değer vermeden onlardan bişey bekleyemezsin! bu doğru değil ve olmazda öyle şeyler sıklıkla demişti. haklı olduğunu o zamanda biliyodum tabii.
şimdide biliyorum. ama değişen bişey olmadığını da görebiliyorum.

sonra sanki farkedermiş gibi oluyorum neyin ne olduğunun. ben onu sevmiyorum o beni sevsin ama beni sevsin istiyorum.
sonrada sanki yine de öyle değilmiş gibi geliyo işte.

saçmalamanın bide bu boyutu var. bu sevimsiz saçmalamak. istediğim saçmalamak bu değil. o eğlenmek.

bişeyler daha yazıcakmışımda unutmuşum kafam dapılmış gibi bişeyler bide.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder